Borsamız Başkanı Özdemir'den Mersin Ana Konteyner Limanı Değerlendirmesi

Okunma Sayısı : 132 20. 07. 2024

Son dönemde yapılan açıklamalar, Adana-Yumurtalık’ta gerçekleştirilmesi planlanan ana konteyner limanı yatırımından bahsetmektedir. Ancak, bu yatırımın Mersin’de yapılması planlanan ve tüm etütleri tamamlanmış olan ana konteyner limanının yerine mi, yoksa Mersin Ana Konteyner Limanı'ndan ayrı bir yatırım olarak mı gerçekleştirileceği konusunda net bir değerlendirme bulunmamaktadır.

 

1990’lı yıllarda projelendirilen ve 2000’li yıllarda fizibilite çalışmaları bitirilen Mersin Ana Konteyner Limanı'nın ÇED başvuru dosyası, 2009 yılında dönemin Ulaştırma Bakanlığı tarafından nihai olarak kabul edilmiştir. Bu yatırım, 2013 yılında yayınlanan 10. Kalkınma Planı'nda “Mersin Konteyner Limanı ve Filyos Limanı'nın etüd-projeleri tamamlanmış ve Çandarlı Limanı'nın yapımına başlanmıştır” açıklamasıyla yer bulmuştur. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın 2019 yılı performans raporunda da “Çandarlı Konteyner Limanı tamamlanacak, Mersin Konteyner Limanı ve Filyos Limanı'nın yapımına başlanacaktır” ifadesi yer almıştır. Başka bir ifade ile Devletimiz Akdeniz, Karadeniz ve Ege bölgelerinde üç ana konteyner limanı yatırımına karar vermiş ve Akdeniz Bölgesi için Mersin’i seçmiştir.

 

Ancak, 2019 yılında yayınlanan 11. Kalkınma Planı ve 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda “Mersin” ifadesi “Doğu Akdeniz” olarak değiştirilmiştir. Buna karşın, 11. Kalkınma Planı görüşmelerinde dönemin Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Sayın Lütfi Elvan konu üzerine eğildiğinde, aynı dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay, projenin Mersin'e ait olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca Sayın Oktay, gerçekleştirdiği Mersin ziyaretinde isme takılmamak gerektiğini, limanın yerinin Mersin olduğunu ifade etmiştir.

 

2023 yılında yayınlanan 12. Kalkınma Planı ile 2021, 2022, 2023, 2024 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programlarında ifade aynı şekilde “Doğu Akdeniz” olarak muhafaza edilmiş olup, son Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında “Ana liman inşası için yer tespiti ve fizibilite çalışmaları tamamlanacaktır.” şeklinde yer almıştır.

 

Sonuç olarak, uzun yıllardır Mersinlilerin gündeminde bulunan ve Mersin ile bölge ekonomisine ivme kazandıracak olan bu yatırım, tüm hazırlıkları tamamlanmış olmasına rağmen halen rafta beklemektedir. Aynı dönemde yatırım kararı alınan Filyos Limanı’nın iki yıl içerisinde tamamen deniz ticaretine açılması bekleniyor. Çandarlı Limanı ise belirli bir aşamaya kadar geldi. Oysa Mersin Ana Konteyner Limanı için henüz tek bir adım atılmadığından, Mersin bu yatırımdan mahrum kalmıştır. Üstelik yetkililer tarafından yapılan “Adana Konteyner Limanı'nın yer tahsisinin onaylandığı” açıklamaları, zihinlerde soru işaretleri oluşturarak tereddütlere neden olmaktadır.

 

Bu süreci şehirlerarası bir rekabet ya da yarışma olarak değil, ülkemiz açısından en az maliyetle en yüksek verimin sağlanacağı bir yatırım olarak görmekteyiz. Dolayısıyla kaynaklarımızı etkin kullanmalı ve böylesi büyük ölçekli bir yatırım için en doğru ve en uygun yatırım bölgesini seçmeliyiz.

 

Mersin, bir liman kentidir ve konteyner elleçlemede Türkiye’nin en büyük üçüncü limanıdır. Liman kenti olmanın gerektirdiği altyapıya, üstyapıya, uzun yılların getirdiği yerleşmiş bir liman işletmeciliği kültürüne ve liman ile ilişkili olarak ticaret kültürüne sahiptir. Serbest bölgesi, gümrük antrepoları, demiryolu ve karayolu bağlantıları ve güçlü lojistik firmaları ile bu coğrafyada taşımacılığın merkez üssü konumundadır. Dolayısıyla teknik, ekonomik ve maliyet açısından bu yatırım için en uygun adrestir. Üstelik jeopolitik konumu, fiziki yapısı, liman açısından sahip olduğu tecrübeli ve nitelikli işgücü ile Mersin bölge illere kıyasla çok daha öndedir. Üstelik, böyle bir yatırım yabancı yatırımcılar kanalıyla gerçekleşecekse, her açıdan hazır, daha donanımlı ve her türlü imkana sahip olan Mersin, yatırımcılar için daha cazip bir tercih olacaktır. Diğer yandan örneğin Yumurtalık-Kerkük petrol boru hattı Irak’ın en büyük petrol ihraç hattıdır. Jeopolitik konumdan kaynaklanacak risklere ve güvenlik sorunlarına açıktır. Oysa bu tür riskler ve güvenlik sorunları Mersin’de bulunmamaktadır.

 

Son dönemde yetkililer tarafından yapılan açıklamalar çerçevesinde, Devletimizden beklentimiz, Mersinlilerin zihinlerinde oluşan soru işaretlerini ve tereddütleri ortadan kaldıracak net bir açıklama ile bizleri aydınlatmasıdır. Bu yatırım bazı kesimlerin söylediği gibi hem Mersin hem de Adana’da ayrı ayrı yapılacaksa eğer, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız tarafından açıklanmalıdır. Mersin Milletvekillerimizden beklentimiz ise, aralarında istişare ve iş birliği içerisinde bu hususta ilgili mercilerden bilgi almaları ve Mersin kamuoyu ile paylaşmalarıdır. Devlet politikalarında ve planlamalarında devamlılık ve istikrar esastır. Daha önce kalkınma planında, lojistik ana planlarında ve performans raporlarında Mersin Ana Konteyner Limanı olarak yer alan, üstelik dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay tarafından da yatırımın yeri olarak gösterilen Mersin’de bu yatırımın ivedilikle hayata geçirilmesi ortak arzumuzdur.