Özdemir: "Eğitim Sistemi Değişime Ayak Uydurmalı"

Okunma Sayısı : 148 16. 09. 2024

Borsamız Yönetim  Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir Güney Gazetesi'ne 2024-2025 Eğitim Öğretim yılına ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Yeni bir eğitim öğretim yılı başlarken eğitimin önemini yeniden vurgulanması gerektiği kanısındayım. Eğitim, bireylerin sadece kişisel gelişimlerini değil, toplumların da ilerlemesini sağlayan bir yapı taşıdır. Eğitim kurumlarımız, yalnızca akademik bilginin aktarıldığı yerler olarak görülmemelidir; öğrencilerin hayata dair gerekli becerileri edindiği, sosyal beceriler kazandığı ve kişisel gelişimlerini sağladıkları kurumlardır. Bu bağlamda, “Öğrenmenin yaşı yoktur” anlayışı, bireyin hayatının her anında öğrenmeye ve gelişime açık olması gerektiğinin altını çizer.

 

Eğitimin en önemli etki ettiği alan, insanın düşünsel kapasitesini geliştirme potansiyelidir. Eleştirel düşünme, analiz yapma ve problem çözme gibi yetenekler, eğitim sürecinde gelişir ve bu beceriler, sadece akademik başarı için değil, iş hayatında ve günlük yaşamda da önemli birer rehberdir.

 

Okulların açılışı, yalnızca öğrenciler için değil, aynı zamanda aileler ve toplum için de bir yenilik dönemini başlatır. Öğrencilerin öğrenme yolculuğunda, öğretmenlere, ailelere ve topluma büyük sorumluluklar düşer. Eğitim, bireyleri geleceğe hazırlamanın ötesinde, ülkenin geleceği için yapılan en değerli yatırımdır. Donanımlı ve bilinçli bireyler yetiştirmek, güçlü bir eğitim sistemi ile mümkündür.

 

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, uzaktan eğitim, çevrimiçi kurslar ve dijital platformlar gibi alternatif öğrenme yöntemleri ortaya çıkmıştır. Bu çeşitlilik, bireylerin yaşam boyu öğrenme süreçlerine katkı sağlamaktadır. Eğitim sistemleri de bu değişimlere ayak uydurmalı ve sürekli olarak yenilikçi yaklaşımlar geliştirmelidir.

 

Akademik başarı her ne kadar önemli olsa da eğitimin kapsamı bununla sınırlı olmamalıdır. Empati kurma, sorumluluk alma, sağlıklı iletişim kurabilme ve toplumsal farkındalık gibi duygusal ve sosyal beceriler de eğitimin vazgeçilmez unsurları arasında yer almalıdır. Okullar, yalnızca bilgi aktaran kurumlar değil, aynı zamanda öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirdiği, farklılıklara saygı duymayı öğrendiği ve topluma karşı sorumluluk bilinci kazandığı alanlar olarak işlev görmelidir.

 

Eğitimin bir başka boyutu ise, bireylerin kendini gerçekleştirme sürecine katkıda bulunmasıdır. Eğitim, sadece bilgi edinmekle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda bireylerin hayal gücünü geliştirmeli, yaratıcı düşünceyi teşvik etmeli ve kişisel yeteneklerini keşfetmelerine olanak tanımalıdır. Eğitim süreci, bireylere kendi potansiyellerini keşfetme ve bu potansiyeli toplum yararına kullanma fırsatı sunar. Bu açıdan eğitim, hem bireysel gelişimin hem de toplumsal ilerlemenin temel taşıdır.

 

Sonuç olarak, yeni eğitim öğretim yılına girerken, öğrenmeye ve gelişime açık olmanın, değişime ayak uydurmanın ve geleceğe yönelik sağlam adımlar atmanın önemi her zamankinden daha fazla vurgulanmalıdır. Geleceği şekillendirmek ve daha aydınlık bir yarın yaratmak için eğitim sistemimizi sürekli iyileştirmeli, yeniliklere açık olmalı ve öğrencilerin her açıdan gelişimini destekleyen bir yaklaşım benimsemeliyiz.